ALIŞKANLIKLAR, GERÇEKLER VE YANLIŞLAR

Frank T HORWILL

İngiliz mesafe koşusu uzmanı , Frank Horwill , krom C vitamini ve kreatin fosfatın dayanıklılık performansı üzerine olan etkileri tartışıyor ve maksimum oksijen tüketimi kapasitesinin geliştirilmesi için etkin bir yaklaşım sunuyor.

KROM

"Krom Amerika'da mesafe atletleri için "IN" dir.

Vücudumuzda yaklaşık 50 mg krom bulunur. Krom bira mayası, karabiber, karaciğer, buğday, kabuğu alınmamış undan yapılan ekmek ve peynirde bulunur. Yaşlılarda krom yetmezliği yaygındır ve dejeneratif hastalıklara neden olur. Ergenlik dönemindeki çocuklarda bile diyette krom eksikliği olabilir ve aynı diyet kromun idrar yoluyla atılımını arttırarak akut krom kaybına neden olabilir. Bu özellikle karbonhidratlı diyet için geçerlidir. Batılı sporcular "fast-food" eğiliminin daha fazla olması nedeniyle krom yetersizliği ile daha fazla karşı karşıya kalırlar.

Bu mineralin görevi kan şekerini kontrol etmektir. Geçmişte kandaki krom miktarının ölçümü son derece ilkeldi, bu durum günümüzde değişmiştir. Yeni doğan bebeklerde krom miktarı yüksektir ve 10 yaşına kadar yüksek kalır. 10 yaşından ölünceye kadar her yıl % 2 oranında düşer. Krom miktarındaki bu linear düşüş birçok yaşlı kişide görülen kan glikozunun kort rolünün azalmasına (diabet)paraleldir. Krom en iyi B3 (nikotinik asit) vatimini bulunması durumunda absorbe olur. Bu da bira mayasının neden en iyi krom kaynağı olduğunu göstermektedir. Krom yetersizliği semptomları şunlardır:

a) Yemeklerden sonra baygınlık hissi.

b) Diyabetlilerde, insülin fonksiyonunda azalma.

c) Kroneada kalınlaşma.

d) Sperm oluşumunda azalma.

e) İdrarda şeker.

Yüksek düzeyde karbonhidrat alan maraton koşucuları alınan karbonhidratın önemli t kısmı rafıne karbonhidrat ise krom yetersizliği ile karşı karşıya kalabilirler. Yeterli miktarda krom alındığında yağ lipid düzeyinin azaldığını gösteren bulgular vardır. Kromun ağırlık çalışanlarda yağı kasa çevirdiğine dair düşünce geçerli değildir, çünkü bu deneklerin steroid alıp almadıkları kontrol edilmemiştir.

C VİTAMİNİ

"C vitamini özellikle uzun mesafe koşucularında dayanıklılık performansını artırır"

25 yıl önce profesör Unus Pauling, 0 vitamini içeren yiyecekleri üç kat daha fazla yersek 10 yıl daha uzun yaşayabileceğimizi söyleyerek dünyada şok etkisi yarattı. Bu dönemden sonra C vitamininin fıziksel performans üzerine olan etkileri konusunda birçok iddia ortaya atıldı. Tıp alanında dahi C vitaminin terapatik olarak oldukça geniş bir kullanım alanı vardır. Öyleki İngiliz ve Amerikan hastaneleri antibiyotiklerin yan etkileri nedeniyle 35 000 mg C vitamini içeren intraveröz (damar içi) enjeksiyonlar vermektedirler. Avrupa'da gittikçe artan sıklık- ta üst düzey koşucuları etkileyen enfeksiyonunun tedavisinde Londra C vitamininin kullanımı üzerinde çalışmaktadır.

C vitamini meyvelerin çoğunda, yeşil sebzelerde, karaciğer, böbrek ve patateste bulunur. Kuşburnu ve tropikal meyvelerde de oldukça fazla miktarda bulunmaktadır. C vitamininin vücutta depolanmadığına dair yaygın inanışın aksine C vitamini adrenal bezler ve gözlerde depolannıaktadır. Adrenal bezler endokrin sistemin bir bölümüdür ve fıziksel aktivite ve stresin kontrol edilmesinde önemli rol oynar. Bir çok fonksiyonunun yanısıra C vitamini konnektif dokuların (diz kartilajını da içeren)ve kemiklerin sağlıklı olmasını sağlar. Bunun yanı sıra kolesterolü metabolize eder. Prof. Ludwig Prokop (Almanya) koşucuların günlük C vitamini ihtiyacının 350-500 (7 portakal veya 1 litre saf portakal suyu) arasında olduğunu belirtmektedir. C vitamininin aktivitesinin önemli bir yönü bir birim demirin emilmesi için beş birim C vitamini gerekmektedir. Bir koşucu hemogiobin için yeterli miktarda demir alıyor olabilir ancak yeterli C vitamini alamıyorsa alınan demir miktarı tamamen kullanılmaz. 1 gram hemoglobinin 1.31 - 1.34cc oksijen taşıdığı ve bu miktarın azalması halinde performansın etkileneceği unutulmamalıdır. Bu özellikle bayan koşucular için daha önemlidir. C vitamini yiyeceklerdeki folik asit düşüşünü de önler. Bu asit yeni kan hücrelerinin üretilmesine yardım eder.

İsviçreli bir araştırmacı eşit düzeyde yeteneğe sahip 12 koşucu üzerinde bir araştırma yapmıştır. Koşucuların yarısına plasebo, diğer yarısına ise 7 gün süreyle günde l 000mg C vitamini verilmiştir. Daha sonra bütün sporculardan tamamen yoruluncaya kadar saatte 10 mil hızla hareket eden koşu bandı üzerinde koşmalarI istenmiştir. C vitamini alan koşucular %4 daha uzun süre koşuya devam etmişlerdir. Araştırmacı C vitamini grubunda noradrenalin ve katekolamin miktarının arttığını bulmuştur

Daha yakın bir zamanda, 7 gün süreyle günde 1 gram C vitamini alınmasından sonra bu hormonların vücuttaki konsantrasyonlarında artış olduğu bir başka çalışma ile desteklenmiştir. Bu çalışmalarda şu etkiler bulunmuştur.

1.Denek kendini kısmen coşkulu hissetmiştir

2. Düşük kan basıncı

3. Ağrıya karşı dirençte artış

25 gr demire karşılık gelecek kadar (125mg C vitamini) yetersiz miktarda C vitamini bulunan bir koşucuya yukarda belirtilen düzeyde C vitamini verilmesi kanın Hb düzeyini artırabilir. Ve bu durumu yukarıda sayılan diğer avantajlarla da birleşerek performansı önemli düzey de geliştirebilir. C vitamini almak için pişmiş meyve ve sebzeler yenmesi doğru değildir, çünkü C vitamini miktarının yarısı ısı ile yok edilir, özellikle yiyecekler başlangıçta soğuk su içine konarak kaynatılırsa. Sebzeler kaynayan su içerisine konarak pişirilmelidir.

NOT: Düşük düzeyli oral kontraseptif alan bayanlar günde 1 gr dan fazla C vitamini alma malıdır, çünkü düşük düzeyli oral kontraseptiflerin etkisini yüksek düzeyli oral koutraseptife çevirerek yan etkiler görülmesine neden olabilir. C vitamini haplarının alınması hem pahalı hem de gereksizdir. Her öğünde saf portakal suyu içilmesi ve 5 porsiyon meyve ve sebze yenmesi günlük 1 g C vitamini ihtiyacını karşılar.

OKSİJEN TÜKETİMİ

"Submaximal düzeyde haftada 100 mil koşmazsanız koşuda başarılı olmanız mümkün değildir.“

Bir sporcunun fıziksel uygunluk düzeyi oksijen tüketimi testi ile belirlenir. Bu bir laboratu­arda, denek saatte 11.3 km koşturularak ölçülebilir. Koşu bandının eğimi ilk 5 dk'da her dk. da bir 2 derece daha sonra her dakikada bir 1 derece arttırılır. Üst düzey koşucular 14 dk veya daha fazla koşuya devam edebilirler.

Ekspire edilen (solukla dışarı verilen) havanın analiz edilmesi dk. da kg başına kaç mi ok sijen tüketildiğinin kesin olarak belirlenmesini sağlar. Maksimal oksijen tüketimi V02 maks. olarak kısaltılır, örneğin 75 ml/kg/dk. gibi. Bir sporcu haftada 30 mil submaksimal düzeyde koşar ve koşunun kapsamını günde 5 dk artırarak haftada 50 mile (5 haftalık süre içinde) çıka­rırsa V02 maks.'ı %10 gelişir. Sporcu aynı yolla, kapsamı haftada 75 mile çıkarırsa (yaklaşık 7hafta içinde) VO2 maks'ı %2 ile %5 daha fazla gelişir. Bu noktadan sonra, koşulan mesa­fenin artırılmasının V02 maks.'ta daha fazla artış sağlayıp sağlamadığına dair kanıt yoktur. 75 millik artıma ek olarak bu mesafe veya bir kısmı biraz daha hızlı koşulabilir.

Submaksimal koşu tanımlannıalıdır. Submaksimal koşu jog veya yavaş koşu değildir. Submaksimal koşu basit bir testle belirlenmelidir. Sporcu dinlenik durumda kalp atımını sayar, da ha sonra 15 dk. ısınma koşusu ve gerdirme yapar. Daha sonra sporcu 60s maksimum hızla koşar. Koşudan sonra kalp atımı 1 dk süreyle sayılır. 30 yaşın altındaki sporcularda bu kal atımı dakikada 180 ile 200 arasında olmalıdır. Dinlenik kalp atımının 50 ve maksimum kalp atımının 200 olduğunu varsayarak bir örnek yapalım. 200 den 50 yi çıkarın, 200-50=150. 1 Sonu %60'ını hesaplayın. (150x60)/100=90. 90'a dinlenik kalp atımını ekleyin, 90+50=140. Sonuç dk.da 140 kalp atımıdır. Bu sporcu submaksimal koşu sırasında bu kalp atımına ulaşmalı ve bu kalp atımını koşu boyunca sürdürınelidir.

Fizyologlar oksijen tüketimi kapasitesini geliştirmek için en etkili koşunun sporcunun oksijen tüketimi kapasitesinin %80'i ile %100'ü arasında koşmak olduğunu kabul etmektedirler. Yukarıda açıklanan maksimum kalp alımı testi oksijen tüketiminin yaklaşık %80'ini vermekte dir. V02 maks.ın %90'ı 10 km. yarış hızı, %95 V02 maks. 5 km yarış hızi ve %100 V02 maks 3km yarış hızıdır. Eğer sporcu %80 iş yüküne ek olarak diğer iş yüklerini de kullanarak alternatif olarak çalışırsa V02 maks en üst düzeyine çıkarılabilir ve yarış performansı geliştirilebilir. Buna göre 5000m atleti için yarış sezonu öncesi 15 dk.' lık antrenman programı şöyle oluşturulur:

1. Gün: 1 saatte 10 mil koşu (%80)

2. Gün: 10.08dk.' da 3x2 mil koşu ve 90s'lik toparlanmalar sırasında 200m jog.

3. Gün: 1 saatte 10 mil koşu (%80)

4. Gün: 4:48dk.da 3x1 mil koşu, 90s'lik toparlanmalar sırasında 240m. jog (%95)

5. Gün: 1 saatte 10 mil koşu (%8O)

6. Gün: 2.16 dk'da 6x800m koşu, 90slik toparlanmalar sırasında 200m jog (%100).

7. Gün: Dinlenme.

Yukarıda verilen program sezon öncesi antrerırrıan programı için uygulanır ve yarışlar ve diğer çalışmalar başladığında değişir.

KREATİN FOSFAT

"Kreatin fosfat hakkında bilgi sahibi olmanız gereken bazı konular"

• Kreatin genellikle fosfokreatin (PC) olarak bilinir Kasta depolanan kimyasal bir maddedir ve fosfat bağı parçalandığında bütün kas hareketlerinin gerçekleşmesi için gerekli olan ATP' nin (adenozin trifostat) sentezlennıesine yardım eder.

- Kastaki PC depoları ATI' depolarından daha fazladır. Çünkü PC, ATP'nin sürekli olarak sentezlenmesi için gereklidir. ATP'nin sentezlennıesinin üç yolu vardır:

1. ATP - PC sistemi: kısa süreli sprintlerde kullanılır.

2. Laktik asit sistemi: 90 sn'den fazla ancak 3 dk' dan fazla sürmeyen maksimal hızda ger çekleştirilen aktivitelerde kullanılır.

3. Aerobik sistem: submaksimal düzeyde 5dk' dan daha fazla süren aktivitelerde kullanı lır.

Yüksek şiddetli aktiviteler sırasında PC asit ortama karşı tampon görevi yapar, yorgunlu ğu geciktirir. Geçmişte PC kullanımının yalnızca sprint aktiviteleri ile sınırlı olduğu düşünü lürdü. Ancak günümüzde PC'nin 10.000 m'ye kadar olan ve 10.000 myi de içeren bütün ak tivitelere enerji shuttle'ı (mekiği) yoluyla yardımcı olduğuna dair kuvvetli kanıtlar vardır.

„Enerji shuttle" terimi enerjinin mitokondriden (kas hücrelerinde bulunan ve içinde karbon hidrat ve yağların parçalandığı organdır) transferini ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır.

* Bir atlet kas kreatin miktarını 30 ile 120s süren çok hızlı koşu yaparak ve koştuğu sürenin iki katı süre dinlennıe periyotları (60-240s gibi) yaparak artırabilir, Bu şiddetli bir aktivitedir.

*   İsveçli araştırmacı fızyolog, Eric Hultman, bir atletin PC depolarını artırmanın kolay bir yolunu bulmuştur. Herhangi bir yarıştan önce 6 gün boyunca günde 30gr PC (genellikle kreatin monohidrat olarak) alınır. PC 2 saatte bir 6 ayrı dozda 5 gr olarak alınmalıdır.

*   PC'nin performansı artırdığına dair kanıtlar nelerdir? 5 orta mesafe atleti kreatin yüklemesinden 4 gün önce 3 dk.'lık dinlenme periyotları ile 4x300m sprintleri ve 4 dk. dinlenme periyotları ile 4x 1.000m. sprintlerin tamamlamışlardır. Sporculara 6 gün süreyle kreatin yüklemesi yapılmış ve aynı testleri tekrar etmeleri istenmiştir. Bir başka grup aynı testleri benzer şekilde plasebo (glikoz tabletleri) alarak tamamlamıştır. Plasebo gurubu ile karşılaştırıldığında kreatin gurubunun 300 m sprintlerinde iki kat, 1.000 m sprintlerinde ise 3 kat daha iyi oldukları bulunmuştur. 1.000 m sprintlerin tamamlanması başlangıçta 770s iken kreatin yüklemesinden sonra 757s , plasebo gurubunda ise başlangıçta 774s son testte ise 775 s olarak saptanmıştır.

*   Normal diyette primer kreatin kaynağı kırmızı et ve balıktır, özellikle çığ ise. Normal diyetle vücudumuzdaki kreatin miktarını artırabiliriz ancak bu pratik bir yol değildir. Günde 30 gr kreatin almak için günlük 7 kg. et tüketilmesi gerekir. Vejeteryanlarda kreatini pankreas ve böbreklerde birçok yiyecekte bulunan glycine ve arginin amino asitlerinden sentezlenir. Ancak vejetaryenlerde daima kreatin eksikliği bulunur.

*   PC bütün dünyada bütün spor dergilerinde tanıtılmıştır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta 6 gün süreyle günde 30 gr'lık doz asla aşılmamalıdır ve bu doz yılda 2 kez den daha fazla tekrarlanmamalıdır. PC yüklemesi maraton koşusu için karbonhidrat yüklemesine benzer. Karbonhidrat yüklemesi de yıl içinde çok fazla tekrarlanırsa etkisini kaybeder.

*   PCnin idame dozu günde 4 gr. dır. Ancak Hultman, Harris ve Söderlund günde 30 gr. dozun iki gün uygulannıası halinde bile plazma kreatin miktarının arttığını bulmuşlardır. Kreatin 1.A.A.F'nın yasaklı maddeler listesinde bulunmamaktadır. Kreatin yüklemesinin yasaklanması halinde karbonhidrat yüklemesinin de yasaklanması gerekir.

*   Tedbirli olmalı mıyız? Kreatin yüklemesinin uzun süreli etkileri bilinmemektedir. Ancak fazla miktarda et tüketiminin kalp için iyi olmadığını biliyoruz. Bunun temel nedeni ette yağ bulunmasıdır. Kreatin miktarını artırmamn akıllıca bir yöntemi yarıştan 6 gün önce idame doz olan 4g ile başlamak ve sonra bu dozu her gün 4 gr artırmaktır. Örneğin: l.Gün 4 gr; 2. Gün 8 g 3.Gün 12gr, 4.Gün 16 gr; 5. Gün 20 gr; 6.Gün 24gr; 7.Gün ........... (doz miktarı arttıkça 2 saat bir 5gr'lık dozlar halinde alınmalıdır).

* Kreatin miktarının artırılması için orta mesafe aktiviteleri için antrenmana haftada bir 26sn'de 8x200m. ve 200m. jog, veya üst düzey sporcuları için 3dk, klüp sporcuları için daha 1 saat süreli dinlenme periyotları verilerek 2dk'da 4x800m. çalışmalarının eklenmesi gerekti unutulmamalıdır.

 

Yayına Hazırlayan : Yenal ŞİŞMAN